Dizi, doğdukları anda kaderleri birbirine bağlı olan iki adamın hikayesini anlatıyor. Lee Dong Chul ve Shin Tae Hwan, aynı hastanede dünyaya gelirler; ancak kaderin bir oyunu sonucu hayatları bambaşka yönlere savrulur. Lee Dong Chul, daha çocuk yaşta babasının trajik bir şekilde ölmesine tanıklık eder ve bu acı olayın sorumlusu olarak gördüğü Shin Tae Hwan’dan intikam almaya yemin eder. Bu intikam duygusu, onun hayatının merkezine oturur ve tüm kararlarını şekillendirir.
Fakat dizi, izleyiciyi derin bir sırla karşı karşıya bırakır: Lee Dong Chul’un biyolojik kardeşi Dong Wook ile Shin Tae Hwan’ın oğlu Myung Hun, doğdukları hastanede yanlışlıkla değiştirilmişlerdir. Yani, yıllarca Dong Wook, aslında düşmanının yanında, Myung Hun ise gerçek kardeşi Dong Chul’un yanında büyümüştür. Bu karışıklık, olayların seyrini tamamen değiştirir.
Dong Wook, hukuk eğitimi alarak abisine destek olmaya karar verir ve Lee Dong Chul’un intikam planlarına aktif şekilde katılır. Ancak yıllar geçtikçe ve gerçekler ortaya çıktıkça, ikili arasında karmaşık bir bağ ve içsel çatışma doğar. En büyük soru işareti ise; gerçekleri öğrendiklerinde ne yapacaklarıdır. Dong Chul, yıllardır kardeşi sandığı kişinin aslında Shin Tae Hwan’ın oğlu olduğunu ve gerçek kardeşinin düşmanının yanında yetiştiğini öğrendiğinde nasıl tepki verecektir? Aynı şekilde, Dong Wook, gerçek kimliğini ve ailesinin geçmişini keşfettiğinde neler hissedecek ve hangi tarafı seçecektir?
Bu hikaye, sadece intikam ve aile bağları üzerine değil, aynı zamanda kimlik, sadakat ve affetme temalarını da derinlemesine işler. İki kardeşin, birbirinden farklı hayatlar yaşarken, içlerinde büyüyen bu karmaşık sırlarla yüzleşmeleri ve birbirlerine olan bağlılıkları, dizinin merkezinde yer alır. Kardeşlik bağının kan mı, yoksa paylaşılmış anılar mı olduğuna dair sorgulamalar ve duygusal gerilimlerle dolu olan dizi, izleyicilere etkileyici ve düşündürücü bir yolculuk sunar.